Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Polis Meslek Yüksekokulları Mezuniyet Merasimi’ne katıldı. Erdoğan’ın gündeminde muhalefetin sığınmacı meselesine yönelik tenkitleri ve terörle çaba konusu da vardı.
Törende, Polis Meslek Yüksek Okulları’nda 6’ncı periyot olarak eğitimlerini tamamlayan polis memurlarının mezun olacağını söz eden Erdoğan, 2 yıl süren güçlü ve ağır eğitim süreçlerini muvaffakiyetle bitiren 497’si bayan, 1592’si erkek toplam 2 bin 89 polis memurunu kutladı.
Dereceye giren öğrencileri tebrik eden Erdoğan, “Sizlerin mezuniyetine vesile olan tüm hocalarınıza, amirlerinize ülkem ve milletim ismine teşekkür ediyorum. Birebir formda, sizleri vatana, millete, devlete onurla hizmet edecek şuura sahip şahsiyetler olarak yetiştiren ailelerinize şükranlarımı sunuyorum.” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, bugün dünyanın 16 farklı ülkesinden toplam 87 konuk öğrenciyi de akademiden mezun etmenin sevincini yaşadıklarını lisana getirerek, Polis Amirleri Eğitim Merkezi’nde gerek Türkçe lisan hünerlerini gerekse mesleksel eğitimlerini muvaffakiyetle tamamlayan öğrencileri tebrik etti.
Misafir polis amirlerinin, akademide aldıkları üst seviye eğitimle kendi ülkelerine en hoş formda hizmet edeceğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’de eğitim gören hiçbir öğrenciye yabancı gözüyle bakmadıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk öğrencilere, bundan sonraki meslek hayatlarında muvaffakiyetler diledi.
“TOPLUMSAL BARIŞIN TEMİNATISINIZ”
Bünyesine katılan 2 bin 89 yeni polis memuruyla birlikte Emniyet Teşkilatı’nın daha da güçleneceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Rabb’im, sizleri her türlü kazadan, beladan, akından koruma buyursun diyorum. Ülkemizin dört bir köşesinde, 81 vilayetimizin tamamında asayişi, güvenliği ve huzuru sağlamak maksadıyla gece, gündüz demeden fedakarca misyon yapan tüm polislerimize teşekkür ediyorum. Milletçe kendimizi huzur ve inançta hissediyorsak bunun ardında tüm üniteleri ve kademeleri ile Emniyet Teşkilatımızın emeğinin yer aldığını çok uygun biliyoruz. Polislerimiz, sorumluluğu ağır bir mesleği şanla, erdemle yaparak, insanın en başta gelen muhtaçlığı olan güvenlik talebini karşılıyor. Sizler ifa ettiğiniz ve edeceğiniz misyonlarla tıpkı vakitte devletimizin bekasının, milletimizin iyiliğinin, toplumsal barışımızın da teminatısınız. İktisatta elde ettiğimiz muvaffakiyetlerin, ticarette yakaladığımız ivmenin, turizmde gerisi gerisine gelen hoş haberlerin, terör örgütlerine karşı verdiğimiz başarılı uğraşın, hasılı asayişle birlikte başka alanlarda sağladığımız kazanımların baş aktörlerinden biri, mensubu olduğunuz Emniyet Teşkilatımızdır.”
Erdoğan, güvenlik güçlerinin ne kadar kritik bir rol oynadığının 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarda bir kere daha görüldüğünü anımsatarak, “Asrın felaketi olarak nitelenen sarsıntılar sonrasında emniyet ünitelerimiz hızla harekete geçti. Kendi mesai arkadaşlarını zelzelede şehit vermelerine karşın polisi, bekçisi, jandarması, korucusu, askeriyle tüm güvenlik güçlerimiz depremzedelerimize yardım için adeta seferber oldu.” dedi.
Polislerin, arama kurtarma çalışmalarından yardım dağıtımına, yağmacılarla çabadan asayişi teminine kadar acil gereksinim duyulan her hususta etkin sorumluluk üstlendiğini hatırlatan Erdoğan, zelzelenin 11 ili ve 14 milyon insanı etkilediği dikkate alındığında, birkaç münferit hadise dışında sürecin suhuletle yönetildiğini kaydetti.
Dünyanın öbür ülkeleriyle karşılaştırıldığında, afet sonrasında güvenlik hizmetlerinin sağlanmasında Türkiye’nin başarılı bir imtihan verdiğini vurgulayan Erdoğan, sarsıntıda yıkıntıların altında kalarak hayatını kaybeden 216 emniyet mensubunu rahmetle andı.
“İNSANLIK BU TÜRLÜ BİR ALÇAKLIK GÖRMEMİŞTİR”
Türkiye’de 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri periyodunda özverili çalışmaları hasebiyle tüm emniyet güçlerini tebrik eden Erdoğan, “Türkiye, sarsıntıdan yalnızca 3 ay sonra üst üste iki seçimi, demokrasisine yakışır bir olgunlukla, yüzde 90’ları bulan rekor iştirak oranlarıyla hiçbir sorun, kasvet yaşamadan muvaffakiyetle yapmıştır.” dedi.
Erdoğan, evvelki hafta cumartesi günü tarihin en büyük ihanetlerinden olan 15 Temmuz darbe teşebbüsünün 7. yılının geride bırakıldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
“7 sene evvel uçak ve silah sesleri ile başlayan karanlık bir geceyi, milletimizin direnişi sayesinde kardan daha aydınlık bir sabaha çevirdik. Demokrasi tarihine altın harflerle yazılan 15 Temmuz kıyamımızı 85 milyon olarak daima birlikte tekrar hatırladık. Kayıplarımızın dinmeyen sızısı yüreğimizi kavururken, maruz kaldığımız ihanetin büyüklüğü karşısında öfkemiz daha da arttı. Hem tanklara karşı meydan okumanın gururunu hem de kendi silahıyla vurulmanın acısını birlikte yaşadık. Üstünden değil 7 yıl, 70 yıl da geçse 15 Temmuz’u unutmayacağımızı tüm dünyaya bir kere daha ilan ettik. Özellikle Özel Harekat Başkanlığı ve Havacılık Dairesi Başkanlığına yönelik yapılan kalleşliği hiçbir vakit unutmayacağız. Şehitlerimizin aziz anılarına sürekli sahip çıkacağız. 15 Temmuz gecesi 253 vatan evladını şehit verdik. Şehitlerimiz ortasında 63 polisimiz bulunuyordu. Yalnızca Gölbaşı’nda 51 kahramanımız şehit edildi. Şehitlerimizden geriye kalan eşyalar, o gece burada yaşanan vahşeti, FETÖ’cülerin canavarlığının boyutunu bizlere hatırlatmaktadır. İnsanlık bu türlü bir ihanet, bu türlü bir alçaklık görmemiştir.”
“GELİN BURADA GÖZLERİNİZLE GÖRÜN”
15 Temmuz’a “kontrollü darbe” iftirası atanları, milletin vicdanına havale eden Erdoğan, “Buradan kendilerine şu çağrıyı yapmak istiyorum, 15 Temmuz’da sizler televizyon karşısında kahvenizi yudumlarken, bu milletin evlatlarının nasıl bir gayret verdiğini görmek istiyorsanız gelin çabucak yanı başımızdaki müzeyi ziyaret edin. Türkiye’nin o gece nasıl büyük bir badire atlattığını, istiklal ve istikbali uğrunda milletimizin ne bedeller ödediğini gelin burada görün.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söz etti:
“15 Temmuz’la ilgili palavralarınızı, iftiralarınızı, FETÖ’cülere takviye veren beyanlarınızı, şayet yüzünüz varsa gelin burada da söyleyin. Siyasi hesaplarla pak ilan ettiğiniz FETÖ’cü mankurtların Türk milletine yaşattığı acıları gelin burada kendi gözlerinizle görün. Terörü öven gazeteci kılıklı tetikçilere ve 6-8 Ekim olaylarının faillerine gösterdiğiniz vefanın binde birini gelin vatanımız için toprağa düşen kahramanlara da gösterin. Milletimiz şu gerçeğin farkındadır, o geceyi şahsen yaşamasa dahi FETÖ’cü hainlerin işlediği cürümlere şahit olan birinin FETÖ’ye müsamahakar davranması mümkün değildir.
FETÖ ile çabada oluşacak en küçük bir zafiyetin bize neye mal olabileceğini çabucak yanımızdaki gazi yerde görebiliyoruz. Bir daha benzeri ihanetlere maruz kalmamak için hem hafızamızı canlı tutmamız hem de önlemi elden bırakmamamız gerekiyor. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü boşa çıkarmamızı, 17/25 Aralık teşebbüsü sonrasında aldığımız tedbirlere borçluyuz. Şayet o periyot Polis Akademisini tekrar yapılandırmamış, hassas ünitelerde tasfiyelere gitmemiş olsaydık, daha büyük bedeller ödemek zorunda kalırdık. Nasıl vakitlice alınan önlemler devletimizi işgal teşebbüsünden kurtardıysa 15 Temmuz sonrası atılan adımlar da güvenlik ünitelerimizin misyonlarını daha uygun yapmalarını, milletimize daha âlâ hizmet etmelerini sağlamıştır.”
Erdoğan’ın gündeminde muhalefetin sığınmacılara yönelik tutumu da vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sığınmacılara yönelik nefret telaffuzlarına prim vermek bir Müslüman’a yakışmaz. Burada kırmızı çizgimiz son derece nettir. Ne güvenliğimizden taviz vereceğiz, ne vatandaşımızı soruna sokayacağız, ne de milletimize Boraltan Köprüsü üzere facialar yaşatacağız.” dedi.
Düzensiz göçle gayret kapsamında büyükşehirlerde kontrollerin artırıldığının da altını çizen Erdoğan, son iki ayda 36 bin göçmenin yakalandığını, bunların 16 bininin ise hudut dışı edildiğini söyledi.